Sait Faik AbasıyanıkVikipedi, özgür ansiklopedi Sait Faik
Sait Faik Abasıyanık ya da
Sait Faik (d.
18 Kasım 1906 – ö.
11 Mayıs 1954).
Türk yazar.
Türk edebiyatının klasiklerinden olmuş
öyküleriyle tanınır.
Konu başlıkları[
gizle]
//
Hayatı 1906'da
Adapazarı'nda doğmuştur. Tüccardan Mehmet Faik bey'in oğludur. Asıl adı
Mehmet Sait'tir. İlköğrenimini
Adapazarı'nda, ortaöğrenimini
İstanbul Erkek Lisesi ve
Bursa Lisesi'nde görmüştür.
1928-
1930 yılları arasında
İstanbul Üniversitesi, Türk Dili ve Edebiyatı bölümünde okumuştur. Babasının isteği üzerine iktisat öğrenimi için
İsviçre'ye gitmiş ancak hemen buradan edebiyat okumak üzere
Fransa'ya geçmiş ve gerek doğal çevresi, gerek kültürel yapısıyla kendisine ilginç gelen
Grenoble'da üç yıl kalmıştır (
1931-
1935).
Grenoble'da sürdürdüğü dağınık yaşam tarzı nedeniyle babası onu geri çağırmış ve yüksek öğrenimini yarıda bırakarak yurda dönmüştür.
Türkiye'ye dönünce babasının yanında ticaretle uğraşmayı denemiş, başarılı olamamıştır. Kısa bir süre için Haber Gazetesi'nin adliye muhabirliğini yapmıştır. Sadece yazılarıyla uğraşmaya karar vermiştir. Babasının ölümünden sonra (
1939) onun bıraktığı gelirle annesiyle
Burgaz Adası'ndaki evinde yaşamıştır. Hayatında yazmaya ara verdiği üç dönem olmuştur. Birincisi
1939'da babasının ölümü, ikincisi
1946'da kendisine
siroz teşhisi konması, üçüncüsü ise
1951'de
Kayıp Aranıyor romanının toplatılması olmuştur.
1953 yılında
Amerika'daki
Mark Twain derneğine onur üyesi seçilmiştir.
1954 yılında
İstanbul'da, şimdi müze olan
Burgaz adasındaki evinde (
Sait Faik Müzesi) siroz hastalığından hayata gözlerini yummuştur. Annesi ölümünden sonra bu evi Darüşşafaka Lisesi'ne bağışlamıştır.
Ölümünden sonra anısını yaşatmak için annesi tarafından adına bir öykü ödülü (
Sait Faik Hikaye Armağanı) konmuştur.
Öyküleri İstanbul'un eski hayatını anlatan hikayelerinde, geleneksel öykü kalıplarını kırarak, konu ve olaylardan çok, kısa zaman parçalarındaki dramı büyük başarıyla yansıtan hikayeleriyle tanındı. Ayrıca tüm dünyada bilinen
Moupassant ve
Çehov tarzı hikayenin yanına Sait Faik tarzını da eklemeyi başarmıştır. Ona asıl ününü getiren Burgaz adasından ve çevresinden kaynaklanan Rum balıkçıları, denizi, deniz kuşlarını, balıkları, doğayı konu edinen hikayeleri oldu. Ayrıca,
şiirleri,
röportajları ve bir de
roman vardır.
Abasıyanık,
Türk Edebiyatında durum öyküsünün en önemli temsilcilerindendir.
Öykülerinde kişiler, ait olüüüüukları toplumsal sınıf ve tabakaya bakılmaksızın toplumdan ve doğadan soyutlanmış karakterler değildir. Sait Faik, öyküsüne temel teşkil eden temayı, indirgemekten özenle kaçınır. Konuyla ilişkisi olan insanı yaşatacak öğeleri bulup çıkarmaya çalışır. Öykülerinde, toplumun değişik kesimlerinden insanları (kasaba eşrafı, küçük burjuvaları, balıkçıları, emekçileri) birer birey olarak yaşamın gerçekliği içinde sunar.
Eserlerinde toplumun alt kesiminde bulunan insanların olumlu özellikleri ön plana çıkarken, zenginler, çıkarcılar ve üst kesimden insanlar genellikle olumsuz nitelikler taşırlar. 1951 yılında "Yeryüzü" dergisinin yaptığı ankete verdiği bir yanıtta sanatçının görevini belirtirken şöyle yazar: "Sanatkârların, hiç olmazsa bugünkü sanatkârın vazifesi, kendi yurdunda, işsizlikle, haksızlıkla, istismarcılıkla mücadeledir."
Yapıtları
- Semaver, 1936
- Sarnıç, 1939
- Şahmerdan, 1940
- Medarı Maişet Motoru(Birtakım İnsanlar), 1940
- Lüzumsuz Adam, 1948
- Mahalle Kahvesi, 1950
- Havada Bulut, 1951
- Kayıp Aranıyor, 1951
- Kumpanya, 1951
- Havuz Başı, 1951
- Şimdi Sevişme Vakti, 1953
- Alemdağda Var Bir Yılan, 1954
- Az Şekerli, 1954
- Tüneldeki Çocuk, 1955
- Mahkeme Kapısı, 1956
- Açık Hava Oteli, 1980
- Müthiş Bir Tren, 1981